Değer Kaybı

a)Değer Kaybı Nedir?

“Araçlarda değer kaybı nedir?” sorusu, bugün kaza yapan birçok sürücünün karşısına çıkmaktadır. Araç değer kaybı, meydana gelen bir kaza sonrası onarılan aracın ikinci el piyasa fiyatına göre değer kaybetmesidir. Kazanın ardından tamir edilen aracın onarımı her ne kadar kusursuz olsa dahi, arabanın satış fiyatı kaza öncesi belirlenen satış fiyatından her halükarda daha düşük olacaktır.

Araç kazaları sonrası birçok sürücü arabasını tamir ettirdikten sonra satmaya eğilim gösterir. Bu tarz durumların yaşanması sonucu aracın ikinci el satış fiyatında düşüş olduğunu gözlemleyen araç sahiplerinin çokluğu, araçlarda değer kaybı sorununda bilincin artmasına vesile olmuştur. Kaza yaparak hasar gören bir araç, onarıldıktan sonra hasarın derecesine göre değer kaybı yaşar. Değer kaybını karşılayacak taraf ise, kazada tamamen kusurlu ya da diğer sürücüye nazaran daha kusurlu olan taraftır.

b)Değer Kaybı Nereden Nasıl Alınır?

Değer kaybı bedeli, değer kaybına uğrayan araç sahibi tarafından kazanın gerçekleşmesinde kusuru bulunan araç sürüşücünden veya onun Zorunlu Trafik Sigortacısı olan sigorta şirketinden talep edilir.

Değer kaybı bedeli eğer ki Sigorta Şirketinden istenecek ise bu hususta kanundan kaynaklanan bir sigorta şirketine başvuru şartı bulunmaktadır. Bizler bu husus da sizlere en şeffaf danışmanlık hizmetini vererek başvurularınızı gerçekleştiriyoruz.

Başvuru yapabilmeniz için aşağıdaki araç değer kaybı talebi şartları yerine getirilmelidir. Aksi takdirde olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalınabilir.

  • Kazada mağdur olan taraf olmalısınız. Kazaya sebebiyet veren sürücü sizseniz hak talep edemezsiniz.
  • Kaza sonrasındaki 2 yıl içerisinde başvuru yapılmalıdır. Aksi takdirde değer kaybı başvuru hakkı kaybedilmiş olur.
  • Eğer hak talep edeceğiniz sürücünün Zorunlu Trafik Sigortası yoksa kişinin kendisinden de hasarı karşılamasını isteyebilirsiniz.

Araç değer kaybı başvurusu yapabilmek için ekspertiz raporu ile birlikte sigorta şirketine başvuruda bulunabilirsiniz. Eğer ki değer kaybına yönelik ekspertiz raporunuz mevcut değilse bu konuda da sizlere  yardımcı olmaktayız.

-Hasar Fark Bedeli

Sigorta şirketleri; hasara uğrayan araçlar için tazminat ödemek yerine aracın onarımının gerçekleştirebilmektedir. Onarılmış şekilde teslim edilen aracın tazminat bedelini anlaşmalı oldukları servislere  yapabilmektedirler.

Sigorta şirketleri, aynen tazmin yöntemini benimsedikleri durumda, anlaşmalı servislerde aracın tamir edilmesinde olduğu gibi verilen hizmetin ilgili mevzuata uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak ve bunu kontrol etmek zorundadırlar. Yapılan onarım işinin sigortalı veya zarar görenin hakkını ihlal edecek şekilde yerine getirilmiş olması şirketin sorumluluğundadır. Uygulamada en çok sorun değiştirilmesi gereken bir parça için onarım yapılması, onarılmasının mümkün olmaması nedeniyle “eşdeğer” veya “orijinal” parça ile değiştirilmesi gereken parçanın aynı kalitede olmayan parçalarla değiştirilmesi, işçiliklerin gereği gibi yapılmaması, boyanan parçalarda orijinal boya ile farklılık bulunmasından kaynaklanmaktadır.

Sigorta şirketinin, mevzuata uygun olarak hizmet verilmesi ve onarımların layıkı ile yapılması konusunda servisle anlaşma yapmış olması, açıklanan konulardaki eksikliklere ilişkin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. İşte hasar fark bedeli, aracın onarımının mevzuata uygun eksiksiz yapılması halinde ödenecek meblağ ile sigortalıya ödenen veya anlaşmalı servise ödenen meblağ arasındaki farktır. Yani olması gerekenle olan arasındaki bedele hasar fark bedeli denmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki Karayolları Trafik Kanunu’na göre hasar fark bedeli istenmesi de ancak kazanın gerçekleştiği tarihten sonraki 2 yıl içerisinde mümkündür.

Sizler eğer ki aracınızda yapılan onarımın layıkıyla yerine getirilmediğini düşünüyorsanız eksper hizmetlerimiz aracılığıyla hasar fark bedelinizi tespit ederek sigorta şirketinden temin edilmesi hususunda sizlere yardımcı oluyoruz.

-Ticari Gelir Kaybı

Ticari araçların, kusuru olmadığı bir kaza sonucunda onarım için serviste yattığı süre boyunca uğranılan ekonomik kayıp da temin edilebilmektedir.

Bu kanuni bir haktır; ancak genelde şirketler bu durumu es geçmektedir. Bir kaza sonucunda nasıl aracınız hasar görüp hasar bedeli alınabiliyorsa, dolaylı bir zarar olan ticari kayıp da hasara sebebiyet olan taraftan alınabilmektedir.

Ticari kazanç kaybı tazminatı davası açmadan önce karşı taraf ile anlaşma sağlamak en sağlıklı yoldur. Fakat bu anlaşma sağlanamaz ise kaza tespit tutanağı, araçta oluşan hasarı gösteren hasar tespit raporu ve aracın kullanılmadığı süre zarfınca oluşan ticari kazanç kaybının bilirkişi  raporu ile belirlenmesi ve mahkemeye ibraz edilmesi gerekir.

Kazada alınan hasar ile ilgili yeterli bir belge ortaya sunulamıyorsa, bu gibi durumlarda Borçlar Kanununun 50. Maddesine göre uygun bir tutar belirlenir ve kaza sonucu ticari kazanç kaybı yaşayan tarafın mağduriyetinin giderilmesi amaçlanır. Ticari kazanç kaybı için dava açma süresi 2 sene ile sınırlıdır. Yani karışmış olduğu kaza sebebiyle ticari kazanç kaybı yaşayan kişi ya da kurumların kaza tarihini takip eden 2 senelik süreçte mutlaka davayı açmış olmaları gerekir.

-Araç Mahrumiyet Bedeli

Ticari araçlarda istenebilen araç mahrumiyet bedelinde olduğu gibi bireysel yapılan kazalarda da ikame araç bedelleri de sigorta karşılamaz ise karşı tarafın sigorta şirketinden alınabiliyor. Çoğu zaman sigorta şirketlerinin yapılan başvuralara karşı “teminat dışı” cevabı verdiği bilinmektedir. Ancak Anayasa Mahkemesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu‘nun, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki, tazminatların “genel şartlar”a göre belirlenmesini düzenleyen hükümlerini iptal etmesiyle söz konusu zarar kalemleri de sigorta şirketlerinden istenebilir hale gelmektedir.

-Kusur Düzeltme

1 Nisan 2008’de yürürlüğe giren kural dahilinde, kazada sadece maddi hasar oluşursa ve taraflar anlaşırsa; Polisi beklemeden  kazayı fotoğraflarla belgeleyip kaza tespit tutanağı doldurarak kaza noktasından ayrılabilinmektedir. Tutanak ile bu şekilde işlem yapılabilmesi için anlaşmalı tutanak şartları gözetilir. Tutulan anlaşmalı tutanaklar yetkililer tarafından incelenir ve nihayetinde tarafların kusur oranları belirlenir.

Ancak bu inceleme sonucunda kimi zaman kusur oranları yanlış belirlenebilmektedir. Kusursuz olunduğu halde tarafa kusur atfedilebilmekte veya olduğundan fazla bir oranda kusur atfedilebilmektedir. Eğer sizlerde gerçekleştirdiğiniz kazalarda kusursuz olduğunuzu düşünüyorsanız ancak “kusurlusunuz” denilerek sigorta şirketlerinden red cevapları alıyorsanız bu konuda sizlere yardımcı olmaktayı